3 Mart 2014 Pazartesi

kelime (201-300)












257) perpetual


anlamı     : sürekli





256) futile


anlamı     : boşuna, beyhude





255) skillfully


anlamı     : maharetli bir şekilde, ustalıkla






254) dazzling

anlamı     : harika, müthiş, büyüleyici




253) endure

anlamı     : dayanmak, katlanmak

- endure the pain (acıya katlanmak)

- one who loves roses should endure the pain (gülü seven dikenine katlanır.)



252) obvious

anlamı     : besbelli, ortada, aşikar

- it is obvious that (belli ki)

- an obvious example (açık bir örnek)



251) underway

anlamı     : yapım aşamasında, çalışma halinde

- Vote counting is underway across the country.
- A meal is underway.





250) pile

anlamı     : yığın

- pile of books (kitap yığını)
- pile of dung (çöp yığını)
- pile of shit (bok yığını)






249) plenty of

anlamı     : pek çok, hayli

- wash with plenty of water (bol su ile yıkamak)
- plenty of time (bol zaman)



248) recover from

anlamı     : -den kurtulmak- iyileşmek

- recover from an illness (hastalıktan kurtulmak)
- It took my grandfather a long time to recover from the death of my grandmother.



247) opt for

anlamı     : -i seçmek






246) distract from

anlamı     : (-den) dikkatini başka yöne çekmek




245) enhance

anlamı     : artırmak, geliştirmek

- enhance productivity (verimi artırmak)

- enhance one's performance (performansını artırmak)



244) assemble

anlamı     : toplamak

- assemble a meeting (toplantı düzenlemek)

-assemble under the same roof (aynı çatı altında toplamak)



243) lure

anlamı     : çekmek, ayartmak

-The old lady lured children to her home by promising to show them her new kittens.

- lure someone into one's trap (tuzağına düşürmek)






242) on behalf of

anlamı     : -ın namına  -ın adına

- apologize on behalf of someone (başkası adına özür dilemek)
-issue an invoice on behalf of (adına fatura düzenlemek)





241) accuracy

anlamı     : doğruluk

- accuracy of content (içeriğin doğruluğu)
-Each experiment is performed twice to ensure accuracy.



240) irrigation

anlamı     : sulama

- agricultural irrigation tarımsal sulama   - excess irrigation aşırı sulama





239) prosperous

anlamı     : zengin

- We wish you a prosperous business. ( Bol kazançlı günler dileriz.)






238) buffet
anlamı     : büfe
-buffet meal : açık büfe yemek





237) immense

anlamı     : uçsuz bucaksız, çok büyük






236) burden

anlamı     : yük

dept burden: borç yükü







235) deport

anlamı     : sürmek





234) mandatory

anlamı     : zorunlu

(Manda turu yapmak zorunlu dan aklına gelsin)





233) lavish

anlamı     : müsrif, savurgan




232) cliff

anlamı     : uçurum






231) shelter

anlamı     : barınak, sığınak





230) pit

anlamı     : çukur





229) pedestrian

anlamı     : yaya




228) patrol

anlamı     : devriye





227) insulator

anlamı     : yalıtkan





226) patient

anlamı     : hasta




225) kidney

anlamı     : böbrek






224) interim

anlamı     : geçici

-interim government

(Fatih TERİM geçici olarak sahaya müdahale etti den aklına gelsin)





223) institution

anlamı     : kurum





222) indefinitely

anlamı     : süresiz




221) impound

anlamı     : el koymak, haczetmek





220) immune

anlamı     : bağışıklık

- immune system

(ümüğüne yapışmaktan aklında kalsın)







219) grim

anlamı     : gaddar






218) flavor

anlamı     : lezzet





217) deter

anlamı     : vazgeçirmek

(yeter den aklına gelsin)



216) debris

anlamı     : enkaz

-get trapped under debris in Tebriz





215) casual

anlamı     : gündelik

-Casual clothes






214) affluent

anlamı     : varlıklı (afili den akılına gelsin)

Ali Koc came from a well educated, affluent family.



213) strait

anlamı     : boğaz, geçit


212) comprise

anlamı     : kapsamak, oluşturmak


iPhone 5s/5c already comprise 5.5% of all active iPhones globally




211) attain

anlamı     : ulaşmak, elde etmek




210) be capable of

anlamı     : yetenekli, -e yapabilir

Humans 'could one day be capable of running up to 40mph' 

A new study suggests humans could one day run at speeds of up to 40mph - more than 10 miles faster than the world's fastest runner Usain Bolt.



209) cruising

anlamı     : deniz gezisi, yolculuk, dolaşma

208) prehistoric

anlamı     : tarih öncesi



207) placid

anlamı     : sakin, yumuşak, uysal







206) reluctant

anlamı     : gönülsiz, isteksiz






205) generously

anlamı     : cömert bir şekilde







204) vulnerable

anlamı     : kolay incinir, savunmasız narin





203) resistance

anlamı     : direnme, dayanıklılık






202) occasion

anlamı     : fırsat, durum, ortam









201) display

anlamı     : sergilemek, göstermek, ekran

-There is no message to deplay (Görüntülenecek mesaj yok.)